Gök Medrese, Anadolu’nun en etkileyici medreselerinden biridir. Anadolu’daki İlhanlı egemenliğinin ilk yıllarında güçlü bir Selçuklu veziri olan Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından yaptırılmıştır.
Binanın adı, cephesinde kullanılan gök mavisi çinilerden gelmektedir. 671/1271 yılında inşa edilmiştir ve türünün en iyi korunmuş örneklerinden biridir.
Ayrıca buradan Erzurum Gezilecek Yerler Listesi yazıma da ulaşabilirsin. 🙂
Gök Medrese Hakkında
Gök Medrese (veya Gök Medrese), 13. yüzyıl Anadolu Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. 2012 yılına kadar arkeoloji ve etnografya müzesi olan Tokat Müzesi’ne ev sahipliği yapmıştır. Şimdi şehrin ana meydanına bakan tepenin üzerinde oturuyor.
Ünlü III. Keyhüsrev zamanında Vezir Sahib Ata Fahreddin Ali tarafından 1271 yılında yaptırılan Gök Medrese, gözden kaçırılmaması gereken etkileyici bir yapıdır. Adı geçen binaların çoğu gibi, çeşitli renk ve tonlarda sayısız renkli çinilerle bezenmiştir ve karmaşık ve ayrıntılı bir neo-klasik merdivene sahiptir. Mimari özelliklerinin yanı sıra, aynı zamanda bir UNESCO dünya mirası alanıdır. En önemli rolü, bölgenin en eski yerleşim yerlerine kadar uzanan bir kalıntılar, eserler ve arkeolojik merak müzesi olarak hizmet etmektir. Site ayrıca, yıllar boyunca hükümetin gözetimine giren nadir belgeler, fotoğraflar ve kitaplar için bir havuz görevi görüyor.
Yapı
Gök Medrese’nin yapısı, açık bir avlu etrafında düzenlenmiş dört eyvanlı bir yapıdır. Tipik bir Anadolu Selçuklu yapısı olmakla birlikte, avlusunun ortasında merkezi planlı bir kubbeye sahip olmasıyla diğer yapılardan ayrılmaktadır.
Yapının bir diğer özgün özelliği de tuğlanın bezeme amaçlı kullanılmasıdır. Cephesi, hem yazıtların hem de geometrik ve bitkisel tasarımların bulunduğu oldukça süslü taş işçiliği ile çevrilidir.
Yapının portali, yazıtlar ve diğer süslemelerin yanı sıra mermerden yapılmış bir taç gölgelik sistemi ile süslenmiştir. Bu, üst köşelerde iç içe geçmiş hayvan başlarıyla dolu girişi çerçeveleyen iki rozetten oluşur.
Mimari
Sivas’ta bulunan Gök Medrese’nin restorasyonu devam eden ana binası yakında ziyarete açılacak. Yapı, 13. yüzyıldan kalma Anadolu Selçuklu mimarisi ve sanatının dikkat çekici bir eseridir.
Medrese iki katlı, 2 eyvanlı ve revaklı açık avludan oluşmaktadır. Taş, çini ve alçı süslemelere sahiptir.
Dekorasyonda çok çeşitli motifler vardır. Bunlar geometrik ve bitkisel süslemeleri içerir.
Gök Medrese mimarisinin bir diğer önemli özelliği de sırlı tuğla kullanılmasıdır. Camiler, maskotlar ve minareler turkuaz ve mor ve kırmızımsı renkli sırlı tuğlalarla süslenmiştir.
13. yüzyıl, İslami çinicilik sanatlarında büyük bir gelişme dönemiydi. Bu dönemde çeşitli şekil ve boyutlarda çiniler yapılmış ve üzerlerine Kûfi yazı ile yazılar yazılmıştır.
Selçuklu dönemi camileri genellikle dört eyvanlı, avlulu ve mihrap önü kubbeli olarak inşa edilmişlerdir. Yapının bu tarzı Ermeni, Bizans ve İran mimari geleneklerinden esinlenmiştir.
Gök Medrese, Anadolu Selçuklu mimarisinin en önemli yapılarından biridir. 1277 yılında Sultan III. Keyhüsrev döneminde yaptırılmıştır ve Tokat’ta bulunmaktadır. senaryo. Bu, İslam sanatı için bir dönüm noktasıydı ve Memluk döneminde değer görecek bir sanat formunun oluşmasına yardımcı oldu.
Tarih
Medrese sistemi 12. yüzyılda Selçuklu Türkleri tarafından geliştirilmiştir. Bu okullar İslam ülkelerinde genel kültür, hukuk, felsefe ve idare ile tıp alanında yüksek eğitim vermektedir.
12. ve 13. yüzyıllarda bu okullar (medreseler) tıp alanında uzmanlaşmaya başladılar. Bu, saray ve ordunun doktorlarının olmasını sağlamak için yapıldı.
Bu dönemde medreselere ağırlık verilmiş, öğretim yöntemleri değişmiştir. Genel olarak daha çok öğrenci (on ve üzeri) okutulmakta, dersler birden çok öğretmen tarafından verilmekte ve tıp eğitimine yabancı dil, yönetim ve hukuk çalışmaları da eklenmekteydi.
Bu medrese modeline “Medrese-i etibba” yani tıp fakültesi adı verildi. Bu en önemli medrese türüdür. Ayrıca aynı binada uygulama hastanesi olan tek hastaneydi.
