Ana Sayfa KEŞFET Kekova – Akdeniz’de Bir Cennet

Kekova – Akdeniz’de Bir Cennet

130
0

Kekova, antik ve modern tarihin çarpıcı bir karışımına sahip, Türkiye’nin en güzel bölgelerinden biridir. Kaş ile Demre arasında yer alan bu alan, ‘doğal, kültürel ve coğrafi zenginliğini’ korumak amacıyla 1990 yılında Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmiştir.

Kekova Adası ve batık şehir Simena başlıca turistik yerlerdir ancak keşfedilecek sayısız ilginç tarihi yer vardır. Tekne turları, bunları ve yakınlardaki Kaleköy ve Üçağız köylerini keşfetmenin harika bir yoludur.

Ayrıca buradan Kaleköy Gezi Rehberi yazıma ulaşabilirsin. 🙂

Kekova Hakkında

Kekova, Akdeniz’de zengin bir tarihe ve kültüre sahip bir adadır. İnanılmaz güzellikleri içinde barındıran ve her yıl milyonlarca turisti kendine çeken bir cennettir. Berrak suları, pek çok ören yeri ve arkeolojik alana ev sahipliği yapıyor ve eşsiz doğal güzelliği onu ‘mavi yolculuk’ rotalarının en popüler duraklarından biri yapıyor.

Kısmen denize batmış antik bir Likya kentinin kalıntıları, Kekova’nın başlıca cazibe merkezlerinden biridir. Bu kalıntılar adanın kuzey tarafında yer alır ve bölgede tekne turu ile görülebilir.

Dolihist kentinin kalıntılarına ek olarak, adada birkaç başka kalıntı daha var. Bunlar arasında Aperlai şehri ve Bizans dönemine kadar uzanan bir dizi mezar yer alır.

Depremler nedeniyle şehrin büyük bir bölümü sular altında kaldı. Ancak yine de tekne turu rezervasyonu yaptırarak Aperlai harabelerini ziyaret edebilirsiniz.

Kekova’da bir plajın kıyısında Likyalılar tarafından yapılmış bir lahit de bulabilirsiniz. Bu bir tekneye benzeyen çok etkileyici bir yapıdır. Lahit zarif bir şekilde kaplanmıştır ve nasıl inşa edildiğini görmek çok ilginçtir.

Kekova

Adadaki bir başka büyüleyici yer de bir grup kral mezarıdır. Bu mezarlar taştan yapılmıştır ve üzerlerinde güzel desenler bulunmaktadır. Nasıl yapıldıkları tam olarak bilinmemekle birlikte cenaze törenleri için kullanıldığı sanılıyor.

Kral mezarları oldukça ilgi çekicidir ve Türkiye’de görülmesi çok sıra dışıdır. Hatta bazılarında kralın kişisel eşyalarını bile görebilirsiniz.

Dolihist ve Aperlai şehirlerinin kalıntılarının yanı sıra, Kekova Adası’nda bir dizi başka tarihi yer de bulunmaktadır. Bunlar arasında bir Bizans bazilikası yer alır ve bölgeyi turistler için ideal bir destinasyon haline getiren birçok başka ilginç özellik vardır.

1990 yılında Kekova Adası ve çevresindeki suların büyük bir bölümü sit alanı ilan edilmiştir. Bu, bölgede yüzmeye izin verilmediği anlamına geliyordu, ancak bu son yıllarda değişti ve artık çevre koyların bazılarında yüzebilirsiniz.

Batık Şehir

Kekova, Akdeniz kıyısında küçük koylar ve antik kalıntılardan oluşan bir bölgedir. Tarihi ve doğayı seven mavi yolculuk tutkunlarının oldukça uğrak noktasıdır. Bu bölge ayrıca Kekova’ya gelen herkesin mutlaka görmesi gereken su içinde lahitler, kaya mezarları ve batık şehirler barındırmaktadır.

Bölge, bozulmamış koyları ve Simena adlı ünlü bir antik kentin kalıntıları ile ünlüdür. Şehir, bir depremle sular altında kaldı ve bu da onu Türkiye’nin en ilgi çekici arkeolojik alanlarından biri haline getirdi.

Bu kano gezisinde, batık şehrin büyüleyici kalıntılarını keşfedebileceksiniz. Bu sadece deniz yoluyla görülebilen eşsiz bir deneyim ve Kekova ziyaretiniz sırasında mutlaka yapmanız gereken bir şey.

Bu gezi, kalıntıların tam günlük bir turunu içerir. Üçağız köyüne kısa bir yolculuktan sonra Kekova adasına bir tekneye bineceksiniz. Ardından kayalara oyulmuş gizemli bölmelere, odalara ve merdivenlere tanık olabileceksiniz.

Kekova

Ayrıca Kaleköy (Simena) ilçesini ziyaret edecek ve bakir koylarda yüzeceksiniz. Bu, tüm sıkı çalışmanızın ardından dinlenmek için mükemmel bir yer olacaktır.

Bu antik Likya yerleşiminin kalıntıları Kekova’nın kuzey tarafına dağılmıştır. Bölge yüzyıllardır yerleşim yeri olmuştur ve kalıntıları kısmen deniz tarafından ele geçirilmiş olsa da bugün hala görülebilmektedir.

Kekova çevresinde şnorkelli yüzme ve denizde yüzme için pek çok fırsat vardır, ancak Batık Şehir koruma altındaki bir alandır. Harabeler o kadar etkileyici ki, çoğu ziyaretçinin bu bölgeye yaptığı yolculukların en önemli noktası oluyorlar.

Diğer bir seçenek de antik kalıntılar arasında yürüyüş yapmak ve kayalara oyulmuş garip odaları, basamakları ve duvarları görmek. Kalıntılar, bu bölgenin Likya kültürü ve tarihi hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir yerdir.

Su içindeki lahitleri, batık şehirleri, kaya mezarları ve koylarıyla Kekova bölgesi bir yeryüzü cennetidir. Aileniz ve arkadaşlarınızla ziyaret etmek için harika bir yerdir ve size sunacak çok şeyi vardır.

Kekova’da Yapılacak Şeyler

Tarih ve doğanın birleştiği bir yer arıyorsanız Kekova tam size göre. Turkuaz suları, sayısız koy ve körfez ve bir tutam Likya harabeleri ile süslenmiştir.

Antalya’da Demre yakınlarında bulunan Kekova adası hem Türk hem de yabancı turistlerin gözdesi. Bunun nedeni, sudaki lahitler, batık şehirler ve kaya mezarları gibi doğa harikalarının eşsiz bir kombinasyonuna sahip olmasıdır.

Bunların en ünlülerinden biri, bir zamanlar kısmen deniz tarafından ele geçirilen bir Likya yerleşiminin parçası olan batık Dolchiste şehridir. Bugün ziyaretçiler adanın kuzey kıyısındaki teknelerden harabelere akın ediyor.

Binaların temelleri ve merdivenler de dahil olmak üzere Dolchiste yerleşim bölgesinin kalıntılarını hala görebilirsiniz. Kırmızı-yeşil çinili mozaiklerin yanı sıra birkaç çarpıcı mezar da görülebilmektedir.

UNESCO, Dolchiste’i Dünya Mirası statüsü adayı olarak görüyor ve Türk hükümeti topraklarını korumak için önlemler aldı. Batık Dolchiste şehri, Likya uygarlığının önemli bir parçasıydı ve bu nedenle önemli bir kültürel dönüm noktasıdır.

Kekova

Antik kent, bir zamanlar gelişen ve önemli bir ticaret tetrapolisiydi. Korunaklı konumu ile kereste, şarap ve taş işçiliği getiren ticaret yollarının hayati bir parçasıydı.

Daha sonraki yıllarda şehir, yoğun gemi inşa ve onarım üssü ve Bizans askeri üssü olarak kullanılmıştır. Türkiye’de önemli bir kültürel ve tarihi sit alanıdır ve UNESCO ona Dünya Mirası statüsü için ilk adaylığını vermiştir.

Batık bir şehir, dünyadaki en egzotik manzara olmasa da, görülmesi gereken büyüleyici bir şeydir ve bölgeyi ziyaret ettiğinizde kaçırmamanız gereken bir şeydir. Ailenizle bir günlük gezi için harika bir destinasyondur, ancak turda yerinizi garanti altına almak ve herhangi bir güçlük yaşamamak için önceden rezervasyon yaptırdığınızdan emin olmak isteyeceksiniz.

Kekova’yı keşfetmenin bir başka heyecan verici yolu da deniz kanosu yapmaktır. Bu, batık şehri bir teknenin rahatlığında görmenin harika bir yolu ve en popüler turlarımızdan biri.

Kekova’da Konaklama

Kekova, Antalya’da Demre yakınlarında Kaleköy ve Üçağız kıyılarında bulunan küçük, kayalık bir adadır. 1990’dan beri sit alanı olan batık şehri ile tanınır.

Konuklar adadaki birkaç otelden birinde kalabilir veya kamp yapmayı ya da bir ağaç evde uyumayı tercih edebilir. Anakarada da pansiyonlar var ama adadakiler kadar popüler ve kalabalık değiller.

En konforlu ve uygun fiyatlı seçenek, ücretsiz Wi-Fi ile donatılmış klimalı odalar sunan Hotel Kekova’da kalmaktır. Ayrıca kahvaltı ve zengin Akdeniz mutfağı sunan bir restorana sahiptir. Kaş Marina’ya 400 metre mesafededir ve manzaralı bir noktada yer almaktadır.

Diğer seçenekler arasında bir çatı restoranı ve ücretsiz Wi-Fi sunan Kekikli Ova Oteli’nde konaklama yer almaktadır. Tüm odalarda düz ekran TV ve saç kurutma makineli özel banyo bulunmaktadır. Otelin restoranında günlük açık büfe servis edilmektedir.

Kekova

Her şeyden uzaklaşmak istiyorsanız, manzaralı kalesi, teraslı evleri ve özgün mimarisi ile ünlü sakin ve şirin Kaleköy köyünde kalabilirsiniz. Kekova’ya en yakın köy olup, bölgeyi ziyaret ederken kalacak yer arayanlar için harika bir seçimdir.

Daha uzak bir yerde kalmak isteyenler için Üçağız köyü de iyi bir seçenek. Burası Kaleköy’den çok daha küçük bir köy ve daha az turistik. Ayrıca dinlenmek ve denize dalmak isteyenler için harika bir yerdir.

Kekova’ya Kaş veya Üçağız’dan tekne ile ulaşabilirsiniz ve yolculuk yaklaşık bir saat sürer. Feribot Mayıs’tan Ekim’e kadar çalışır ve ücreti yaklaşık 35 Türk Lirasıdır.

Gezginler ayrıca kıyı köylerinde tekne kiralayabilir ve küçük bir ada olan Kekova’ya bir rehber eşliğinde yelken açabilirler. Yolculuk feribottan daha ucuzdur, ancak daha keyiflidir ve karadan ulaşımın zor olduğu bazı yerel koyları ziyaret edebilirsiniz.

Kekova, modern hayatın koşuşturmacasından uzaklaşmak isteyen gezginler için eşsiz ve güzel bir lokasyondur. Akdeniz’in tertemiz sularında yüzebilir, huzurlu atmosferin tadını çıkarabilir, adaya dağılmış antik kalıntıları görebilirsiniz.