Gaziantep gezilecek yerler: İşte geldik tok karnına bile insanı yeme sevdasına düşüren, çatlatana kadar yediren, midenin ‘Yeter, yeme artık!’ demesine rağmen sokağa karışan kokularla ağzımızı sulandıran şehre…Evet Gaziantep!
Bu yazı her ne kadar Gaziantep gezilecek yerler başlığına sahip olsa da çok satırda müzelerden yemeklere geçiş yapabilirim ona göre. Çünkü gezimiz de aynen bu şekilde bir galeri, müze gezerken çıkıp hop kebapçıya oturmakla geçti 😊 Ee boşuna mı buraya gastronomi şehri demişler? Haydi canım abartma sen de nasıl o kadar yiyeyim diyenleri bile çatlatan şehir Gaziantep! Şimdiden uyarımı yapayım: Aç karnına okumayınız, üzülürsünüz…
3 Günde 1 Haftalık Yediren Şehir: Gaziantep Gezilecek Yerler
Gaziantep Hakkında Kısa Kısa – Gaziantep Gezilecek Yerler
- Gaziantep mutfak kültürü ile öne çıksa da Kurtuluş Savaşı’nda gösterdiği yiğitlikleri ve direnişleri ile kurtuluş mücadelemizde çok önemli bir başarıya sahip. Zaten ‘Gazi’ unvanının hikayesi de bu kurtuluş mücadelesinde verilen çabaya dayanıyor.
- 1987’de büyükşehir unvanı alan Gaziantep, 2016 yılında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’nda Türkiye’yi gururla temsil eden şehrimiz. Gaziantep mutfak kültüründen saatlerce bahsedebiliyorsak sebebi işte bu lezzetlerin birer kültür mirası statüsünde olması.
- Farklı kültür ve uygarlıkların harmanlanması ortaya çok güzel şeyler çıkarıyor. Bunun en önemli örneklerinden birini de Gaziantep’in mutfak kültürünün zenginliğinde görüyoruz. Çünkü Gaziantep İpek ve Baharat Yolları üzerinde yer alıyor.
- Gaziantep gezilecek yerler arasında şehrin tarihinde yer eden dini yapılar, mutfak kültürlerini yakından anlatan müzeler, tarihi han ve hamamlar ve eski Ermeni sokakları gibi birbirinden güzel ve özel yerler bulunuyor.
- Gaziantep’i eksiksiz gezmek için en az 3 gün ayırmanızı öneririm. Diyelim ki gezilecek yerleri hemen bitirdiniz, geri mi döneceksiniz? Tadına bakacağınız yüzlerce yemek ve tatlılar var.
- Daha sağlıklı ve daha çok yiyerek gezmenin sırrını açıklıyorum: Gaziantep merkezini gezerken yapmayacağınız şeyleri söyleyeyim. ARABAYLA GEZMEK, ARAÇ KİRALAMAK, YÜRÜMEKTEN KAÇMAK…Tabii ki burada demek istediğim yemeklere yer açabilmek ve her lezzeti en güzel şekilde hissedebilmek için bolca yürümeniz. Uzak mesafede olan yerlere gidecek olursanız ki nerelerde ihtiyaç olacağını yazının devamında anlattım, o zaman araç kiralama veya taksi düşünebilirsiniz.
- Konaklama önerilerinden detaylıca bahsedeceğim fakat şimdiden not almanızda fayda var. Bence kesinlikle ama kesinlikle tarihi yerlerde, konaklarda kalmayı tercih etmelisiniz. Bu da tercihinize göre değişir tabii ki ama konaklarda kalırken, otele giden yolları yürürken Gaziantep’in tarihi havasını iyice hissedeceksiniz.
- Restoranlarda genelde birçok meşhur yemeği bulabiliyorsunuz ancak itiraf etmeli, her yerin lezzetiyle meşhur olan lokasyonları ayrı…Tabii illa şunu şurada, bunu burada yemelisiniz gibi bir durum yok. (Aslında biraz da var hehe. 😊 ) Fakat bu tamamen sizin damak zevkinizle ilgili ki bu yüzden mümkün olduğunca fazla restoranda çeşitli lezzetleri denemenizi öneririm.
- Gaziantep restoranları da zaten gelen ziyaretçilerin az az çeşit çeşit yeme sevdalısı olduklarını bildiği için tadımlık porsiyonlar veya tek porsiyonu bölüşecek şekilde sipariş verebiliyorsunuz.
Tarihi ipek yolu üzerinde bulunan şehirlerden olan Gaziantep’in komşu illeri Kahramanmaraş ve Kilis olarak dikkat çekmektedir. Nizip, Yavuzeli ve İslâhiye gibi ilçeleri bulunan Güneydoğunun en gelişmiş şehirlerinden Gaziantep’in nüfusu 3 milyona yakındır.
Gaziantep Nerede?
Güneydoğu Anadolu bölgesinde yer alan Gaziantep Kilis, Osmaniye, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Şanlıurfa illeriyle çevrilidir. Ankara’dan Gaziantep 700 km, İstanbul Gaziantep 1150 km ve İzmir Gaziantep 1200 km uzaklıktadır. Bu üç büyük şehrimizden direk veya aktarmalı Gaziantep uçuşları vardır.
Gaziantep’e Nasıl Gidilir?
Gazantep’e karayolu ile ulaşım tabii ki mümkün ama özellikle İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalya illerinden buraya gelmek pek de mantıklı bir seçenek olmayabilir. Zaten Anadolu Jet, Türk Hava Yolları ve Pegasus Havayolları’nın Gaziantep’e uçuşları mevcut. Fakat dilerseniz birçok ilden Gaziantep’e tren seferleri de düzenleniyor. Biz Gaziantep’e ulaşım için uçakla Ankara’dan uçağa binmeyi tercih ettik ve 1 saat içerisinde bu güzel şehre vardık. Yine de diğer alternatiflere de kısaca değineceğim.
Karayolu ile
Otobüsle veya araçla Gaziantep’e gelmek için Adana, Diyarbakır, Şanlıurfa gibi çevre illerden yani İstanbul, İzmir gibi alakasız yerlerde bulunmayan şehirler için tercih edilebilir. Fakat benim zamanım var, uzun yolculuk sorun değil, Gaziantep’e kadar dolaşa dolaşa gelirim derseniz bu da sizin tercihiniz tabii. O zaman İstanbul’dan otobüsle Gaziantep’e yaklaşık 16 saat sürecek yolculuğu göze almalısınız. Otobüs konusunda sıkıntı yaşamazsınız çünkü birçok otobüs firması Gaziantep’e günlük seferler düzenliyor. Bir diğer seçenek de otobüslü Gaziantep veya GAP Turları tabii ki. Gaziantep otobüs fiyatları da 400-700 TL arası değişiyor.
Gaziantepe Otobüs Bileti İçin Buraya Tıklayabilirsiniz!
Araçla Gaziantep’e gelecek olursanız dediğim gibi bu uzun yolculuğu daha keyifli hale getirip kendinize mola verecek başka şehirler ekleyerek ve daha fazla yer keşfederek tamamlayabilirsiniz. Peki bizim gibi uçakla Gaziantep’e gelmek isterseniz ulaşımı nasıl sağlayacaksınız?
Havayolu ile
Uçakla seyahatin en tatlı hali kesinlikle önceden alındığında veya indirim dönemleri yakalandığında otobüsten bile ekonomik fiyatlarla bilet satın almak. Aslında bence Ankara-Gaziantep uçuşları aşırı pahalı değildi. Biz biletimizi gidiş kişi başı 800 TL, dönüş kişi başı 900 TL olarak satın aldık. Sadece 1 saat 10 dk içinde Gaziantep Havalimanı’na iniş yaptık.
Havalimanı zaten küçücük, içeri girip doğruca ilerleyince Havaş otobüslerini görüyorsunuz. İçeride de sağlı sollu rent a car firmaları yer alıyor. Araç kiralamayı düşünüyorsanız buradan hizmet alabilirsiniz. Şimdi hani yukarıda büyük büyük araç kiralamayın demiştin diyebilirsiniz ancak ben onu gezilecek yerler birbirine çok yakın olduğundan araçla yola çıkma zahmetine değmeyeceği için söyledim…Hem de o kadar tıka basa yiyip arabaya binmek ne kadar sağlıklı, bir düşünün bence…Kısacası bence Gaziantep’e geliş için havayolu ulaşımını tercih edebilir, araç kiralama hizmetini havalimanından alabilirsiniz.
Havaş Gaziantep otobüslerine bindikten yaklaşık yarım saat – 40 dk içinde şehir merkezine ulaşıyorsunuz. Havaş ücreti 25 TL. Otelinizin olduğu adresi yetkililere söylerseniz sizi en yakın durakta indiriyor.
Gaziantepe Uçak Bileti İçin Buraya Tıklayabilirsiniz!
Gaziantep İçi Ulaşım
Gaziantep içi ulaşım gayet kolay ama özellikle şehrin eski cadde ve sokakları dar olduğundan trafik sıkışıklığı sorunu oluyor. İşte neden araç kiralamayın dediğime bir sebep daha. Biz sadece bir defa konakladığımız Anadolu Evleri’nin önünden Botanik Park’a gitmek için taksi kullandık. O da rotamızın en başı olduğundan şehrin iç kısımlarına geziye başlamak için vakit kaybetmeyelim diyeydi. Bizim gittiğimiz en uzak yer burasıydı o da yaklaşık 4,5 km idi, siz düşünün.
Bunun dışında dolmuş ve otobüslerin de böyle turistik yerlere çok yakın yerlerde durakları var. Ama keşke kiosk bozuk olmasaydı ve kullanabilseydik ki Gaziantep’i gezmek için en güzel şey imkânınız varsa bisiklet olabilir.
Gazibis hizmeti ile bu fotoğrafta gördüğünüz bisikletleri kolayca kiralayabilirsiniz. Hem saatlik ücreti uygun hem de şehrin belli kısımlarında cillop gibi bisiklet yolları var. Ayrıca dilediğiniz durakta bisikleti teslim edebiliyorsunuz. Turistik noktalara yakın yerlerde duraklar mevcut. Bisiklet kiralamama için öncelikle kartınızdan depozito alınıyor, sonrasında kaç saat kullandıysanız ona göre hesaplama yapılıyor. Biz kiralamayı kredi kartıyla yapmayı denedik ama sistemi sürekli hangi kartı girersek girelim attı. Dolayısıyla bir diğer yol alan Gaziantep Kart’ı deneyelim dedik. Fakat bizim fark etmediğimiz ve bu yüzden mağdur olduğumuz bir başka durum var ki onu diğer başlıkta anlatacağım…
Gazibis için Üyelik Yaptırmanız Gerekiyor!
Eğer sizin de kredi kartıyla kiralama işleminizde sıkıntı çıkar ve Gaziantep Kart ile kiralama yapmaya karar verirseniz bunu bilmeniz yararınıza olacaktır. Bisikletleri kiosklardan kredi kartıyla veya Gaziantep Kart ile kiralayabiliyorsunuz. Bizim henüz Gaziantep Kart’ımız yoktu ama hemen bisiklet durağının karşısındaki tramvay durağında Gaziantep Kart satılan bir başka kiosk vardı.
Bunu görünce hevesle gidip aldık bir tane ama bu sefer de önümüze Gaziantep Kart’ınızla üyelik işlemi yaptırmanız gerekiyor. İşte sorun da burada başlıyor: Gaziantep Kart üyeliğini yalnızca ikamet kaydı Gaziantep’te olanlar internet üzerinden gerçekleştirebiliyor. Bizim gibi ziyaretçiler ise Gaziantep Kart İşlem Merkezi’ne giderek bu üyeliği tamamlayabiliyor. Biz bunu fark ettiğimiz sırada maalesef işlem merkezine uzaktaydık ve dönemedik. O nedenle bisiklet hayalimiz yarım kaldı ☹
Gaziantep’e Ne Zaman Gidilir?
Gaziantep’e yazın giderseniz çok sıcakta, kışın giderseniz de buz gibi soğukta gezmek durumunda kalabilirsiniz. Şehirde hem karasal iklim hem de Akdeniz iklimi özellikleri görüldüğünden sıcaklık Haziran ve Eylül ayları arasında 40 küsur derecelere kadar ulaşabilmektedir. Tam tersi olarak Aralık – Şubat arası da -15 derecelere kadar sıcaklığın düştüğü görülür.
Dolayısıyla bence bizim de tercih ettiğimiz gibi baharda veya sonbaharda gitmeyi düşünebilirsiniz. Mart ayında yaptığımız gezimizde bile gündüzleri hava çok güzel olup montlarımız olmadan gezsek de günbatımından sonra üşümeye başladık. Gece gündüz arası sıcaklık farkı epey fazla.
Gaziantep’in Gezilmesi Gereken Yerleri Nerelerdir?
Ülkemiz gelişmeye, geliştikçe de ulaşım ağına eklenen otobanlar ile şehirler arası karayolu seyahatleri daha konforlu hale gelmektedir. Edirne’den kesintisiz olarak Şanlıurfa’ya kadar uzanan otoyol ağı , Gaziantep şehrinden de geçerek Batı bölgelerden bu şehre gelmek isteyenlerin yol standardını yükseltmektedir.
Gaziantep gezilecek yerler başlangıcı olarak Anadolu Evleri’nin bulunduğu sokaktan merdivenleri inince önümüze çıkan Zincirli Bedesten ile başladık. Zaten gezilip görülmesi gereken yerler birbirine çok yakın. Araçla gezmeye ihtiyacınız olacak yer belki Zeugma Mozaik Müzesi veya yemek için tercih edeceğiniz restoran veya tatlıcılar olabilir.
Neyse sonuç olarak Gaziantep gezilecek yerler için başlangıç noktamız Zeugma Mozaik Müzesi olacak. Buradan başlayıp daracık ve çocukların oyunlar oynadığı ara sokaklardan bu tarihi evlere baka baka nereleri gezdik anlatacağım. Haydi bakalım tabana kuvvet!
1. Zeugma Mozaik Müzesi
İnternette araştırırken Gaziantep yazınca önünüze çıkan mozaik desenini eminim ki görmüşsünüzdür. O Çingene Kızı, Gaziantep’in simgesi haline geldiği gibi içinde yer aldığı Zeugma Mozaik Müzesi de Antep için çok özel bir yer. Burası dünyanın ikinci en büyük mozaik müzesi. Burada sergilenen eserler 2000 yıllık geçmişi olan Romalılar tarafından kurulan Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılmış. Müze gerçekten de çok büyük o yüzden mutlaka sabahtan gidin ki rahat rahat gezin. Akşam 4 gibi giderseniz bir anda hızlıca gezmek durumunda kalabilirsiniz çünkü her detayı incelemek isterken 2 saate yakın içeride kalıyorsunuz.
Müzekart ile giriş yaptıktan sonra giriş katında Roma’dan kalan antik kentin kalıntılarını ve mozaikleri incelemeye başlıyorsunuz. Mozaiklerin her birini gördükçe ilk kez görmüş hissine kapılıyorsunuz ki ben gerçekten hayret içinde gezdim bu müzeyi.
Müze o kadar güzel tasarlanmış ki yukarı çıktıkça aşağıdaki her yeri rahatlıkla görüyorsunuz. Zeugma Mozaik Müzesi’nde o en gözde parça ise tabi ki Çingene Kızı Mozaiği. Çingene Kızı Mozaiği’nde kullanılan üç çeyrek bakış tekniği sayesinde aynı anda hem hüzün hem sevgi hislerini yansıtmasını sağlamış. Aynı tekniğin Mona Lisa’nın resmedilmesinde de kullanıldığı biliniyor. Ayrıca mozaikte kullanılan teknik sayesinde gözleri kendisine bakan kişiyi her yönden takip ettiğini fark ediyorsunuz.
Çingene Kızı Mozaiği’ne şans eseri ulaşılmış çünkü kazı yapılan mekanlarda daha birçok tarihi eserin kaçakçılar tarafından kaçırıldığı belirlenmiş. Bu eser ise tamamen şans eseri toprak altında kalıp gözden kaçtığı için müzeye getirilebilmiş.
Çingene Kızı Adı Nereden Geliyor?
Müzede yapılan bilgilendirmeye göre eser çıkarılırken kazı ortamında dağınık saçları, küpeleri, dolgun yüzü ve çıkık elmacık kemikleri nedeniyle bir anda Çingene Kızı diye isimlendirilmiş.
Zeugma Mozaik Müzesi kesinlikle Gaziantep’e geldiğinizde ziyaretinizde öncelik vermeniz gereken bir yer.
2. Gaziantep Kalesi
Gaziantep yazısının yer aldığı meydanın çaprazında, tepede bütün ihtişamıyla duran Gaziantep Kalesi…Gaziantep yemekleri yazısında bahsettiğim Ciğerci Ali Haydar’da kahvaltı yaptıktan sonra gezimize başlamak için kaleye geldik fakat açılmasına henüz yarım saat vardı. 08:30’da açılan Gaziantep Kalesi bana asla ‘Aman Tanrım ne kadar etkileyici!’ tarzı yorumlar yaptırmadı.
Ne bileyim kaleye çıkınca daha böyle bir şeyler görürüz beklentisi midir nedir, pek bir şey anlayamadım. Zaten meğer burası gözetleme için kullanılan bir yermiş. Dolayısıyla kale içi hanları hamamları burada bulmak zaten mümkün değilmiş. Aaa tabii şunu da belirtmeyi unutmayayım, kalenin girişindeki heykeller ve Panorama Müzesi’ne girince bunların hikayesini detaylıca öğrenmek beni biraz sarstı. Ama kalede mekân olarak bir şey göremedim. Müzekart ile giriş ücretsiz.
3. Panorama Müzesi
Kalenin içinde yer alan Panorama Müzesi’nde de Gaziantep’in Kurtuluş Savaşı’nda verdiği mücadele detaylıca anlatılıyor. Muhtemelen tüm bilgileri okuyup incelerken 1 saate yakın harcayacaksınız. Kalenin asıl etkileyici kısmı bence burası. Savaş zamanını anlatan heykeller, resimler, maketler, halkın yaşadıkları anlatılıyor. Giriş ücretsiz, yani kaleye girerken her ikisi için ücret ödüyorsunuz.
4. Naib Hamamı
Eğer hamama girecek vaktiniz varsa Naib Hamamı değerlendirilebilir. Kadınlara giriş 65 TL ve masaj veya kese isterseniz her biri için 35 TL ödüyorsunuz. Erkekler giriş de 65 TL ve masaj veya kese olursa 35’er TL daha ödüyorsunuz. Ayrıca kadın erkek aynanda hamama giremiyorsunuz. Saat 05:30-09:30 ve 17:30-00.00 saatleri arasında erkeklere, 09:30-17:30 saatleri arasında da kadınlara hizmet veriyor.
Bunlar bir yana Naib Hamamı’nın bir başka özelliği ise Evliye Çelebi Seyahatnamesi’nde bahsi geçen, 1640 yılından bu yana Osmanlı hamam kültürünü bugüne getirmiş olan en güzel yerlerden bir tanesi olması. Havlu ve şampuan gibi ihtiyacınız olacak ürünleri kendiniz götürüyorsunuz.
5. Orhun Kitabeleri
Naib Hamamı’nın hemen yanında bu abideler yer alıyor. Kül Tigin Abidesi ve Bilge Tonyukuk Abidesi. Bu abideler 2009 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından Türk adı ve Türk milletinin adının ilk kez geçtiği bu Orhun Kitabeleri’ni Dokurcum Meydanı’nda sergileyerek ölümsüzleştirmiş.
6. Hamam Müzesi
Hamam Müzesi Osmanlı hamam kültürünü tanıtmak için 2015 yılında restorasyon geçirilerek müze haline getirilmiş. Hamamda kullanılan alet edevatlar, hamamda keyif yapan insan tasvirleri, sıcaklık, ılıklık ve soğukluk gibi farklı bölümler yer alıyor. Lala Mustafa Paşa’nın emriyle 1577 yılında yaptırılan bu hamamda o zamanlardaki kültürü ve alışkanlıkları öğrenince epey şaşıracaksınız. Bize özellikle kırk odası epey ilginç gelmişti.
7. Emine Göğüş Mutfak Müzesi
2008 yılında müzeye dönüştürülen Emine Göğüş Mutfak Sanatları Müzesi Gaziantep mutfak kültürünü yakından öğrenebileceğiniz bir yer. 1904 yılında yapılmış olan konağın odalarında sergilenen yemek araç gereçleri, hangi yemeklerin ve kullanılan malzemelerin meşhur olduğu, nereden geldiği, nasıl üretildiği gibi bir sürü detay var.
Geçmiş yıllardan bu zamana bir gastronomi şehri haline gelen Gaziantep’in mutfak kültürüne neler değişmiş, gelişmiş görebilirsiniz. Yanlış hatırlamıyorsam giriş ücreti öğrenci ücretsiz, tam 5 TL gibi bir şeydi. Genel olarak Gaziantep müzelerinde giriş ücretleri bu civarlarda veya ücretsiz.
8. Para Müzesi
Burası özel bir müze olup emek emek biriktirilmiş dünya paralarının sergilendiği bir yer. Müze deyince aklınıza öyle derli toplu, hikayeleri kenarlarında yazılı bir yer falan gelmesin. Karmakarışık gözükebilir ama müze sahibi abiyle tanışınca hikayesini dinleyip başına neler geldiğini öğrenebilirsiniz.
Müze olarak kullandığı binanın bir kısmı çökmüş ve şu an sergilediği paraları kendi başına o göçük altından çıkararak koleksiyonu kurtarmış. Hala daha göçük altında kalan bir kısım var. Ayrıca buranın sahibinin sohbeti de gayet tatlı, çay kahve gibi çeşitli içecekleri de var. Çay sohbeti yapabilirsiniz. Giriş ücreti sanırım 5 TL idi. Ayrıca duvarlarda bir sürü insanın fotoğrafları var. Bunlar da buraya cebindeki son paralarını ya da hatırası olan paralarını bağışlayan insanlar. Biz gezerken çok etkilendik, gayet keyifle gezdik.
9. Tarihi Yeni Han
1757 yılında yapımına başlanan ve yapımı yaklaşık 10 yıl süren Yeni Han, içinde Kaleoğlu Mağarası bulunan eski bir yapı. Hanın avlusunda da birkaç tane işletme var dilerseniz burada, dilerseniz mağarada dinlenebilirsiniz.
10. Kaleoğlu Mağarası
Anadolu Evleri’nde kalınca sokaklar arasından bir anda Kaleoğlu Mağarası’nın da içinde bulunduğu Yeni Han’a geldik. Hanın içinden mağaraya giriş yapılıyor. Kaleoğlu Mağarası kafe olarak kullanılan bir yer. Mağara epey geniş ve öyle basık falan da değil ama eğer kapalı alanlarla ilgili sıkıntı yaşamıyorsanız burada bir çay kahve molası geçirebilirsiniz. Dilerseniz sadece bir bakıp çıkarsınız.
11. Gümrük Hanı
Gümrük Hanı’nda çeşitli el sanatlarının gerçekleştirildiği atölyeleri ve satışa sunulduğu küçük dükkanlar yer alıyor. Her birinin üzerinde hangi zanaata dahil olduğu yazılı. Buradan bir şeyler satın almak isterseniz fiyatlar biraz pahalı gelebilir.
Çünkü ürünler özel olarak seçilip satışa sunulmuş. Onun yerine tarihi hanın tadını çıkarıp atölye-dükkanları gezerek vakit geçirebilirsiniz. Zaten çok büyük bir yer de değil. Dilerseniz hanın avlusunda yine soluklanmalık çay kahve molası verebilirsiniz.
12. Zincirli Bedesten
Sağlı sollu, ince uzun koridorunda alışveriş yapılan bu han benzeri yapı 17. yy.’da Darendeli Hüseyin Paşa tarafından yapılmış. Zincirli Bedesten’de birçok hediyelik eşya dükkânı ve baharat dükkânı var. Günümüzde buraya yalnızca turistler değil, yerliler de alışveriş için geliyor. Çünkü bir taraftan da sebze hali olarak kullanılıyormuş.
Eskiden ikinci katı inşa edilen Zincirli Bedesten’de çıkan bir yangın onu yine ilk ve son hali olan bugün gördüğümüz tek katlı haline çevirmiş. Bizim ilk durağımız olduğundan hediyelik eşya alma işini en son güne bıraktık çünkü daha gezecek çok çarşı – pazar var.
13. Almacı (Elmacı) Pazarı
Biz Elmacı Pazarı diye sorup yol tarifi aldık ama kapısında Almacı diyordu diye öyle yazdım. Yine Zincirli Bedesten tarzı tarihi ve otantik bir havası. Sağlı sollu dizilmiş dükkân tezgahlarında hediyelik eşyalar, bakır ürünler, kuruyemişler, baharatlar satılıyor. Almacı Pazarı’nın iki bölümü arasından bir cadde geçiyor ki buradan baklava alışverişinizi yapabilirsiniz. Cadde kenarında birçok baklavacı sıralanıyor. Ayrıca fıstık da alabilirsiniz, bir tarafta baklavacılar diğer tarafta kuruyemişçiler toplanmış. Bu ara biz baklavamızı Reisoğlu Baklava’dan aldık, afiyetle yedik ve tabii ki doyamadık!
Neyse Almacı Pazarı’na dönecek olursak, baklava ve hediyelik eşya alışverişlerinizi sona bırakmanız yine faydanıza olur. Çünkü özellikle Almacı’da fiyatlar yüksek söyleniyor. Ticaretin hoş olmayan yüzü yerli turistlerin kalbini kırdı yine…Gezerken sokak aralarında bulabileceğiniz dükkanlardan hediyelik eşyaları neredeyse yarı yarıya fiyatına alabilirsiniz.
14. Bakırcılar Çarşısı
Gaziantep’in el işçiliğinde bakır ön plana çıkıyor. Adından da anlaşılacağı üzere Bakırcılar Çarşısı’nda bakır sahanlar, cezveler, kahve takımları, çerezlikler ve daha çeşit çeşit bir sürü bakır ürün var. Dolayısıyla Gaziantep’ten dönerken baklava almak kadar bakır hediyelik almak da anlamlı.
Gezerken bakır ürünleri nasıl dövüp işlediklerine çok kez şahit olduk. İşin aslı benim ilk düşündüğüm bu sese saatlerce nasıl dayanabiliyorlar oldu. Ama yine de ham bir metalin çeşitli süslemelerle hayat bulduğunu görmek çok güzel. Fiyatlar ürünün üretildiği bakırın kalitesi, ağırlığı gibi özelliklerine göre değişiklik gösteriyor. Pazarlık konusunda ya çok inatçılar ya da ben beceremedim ama pazarlık sünnettendir, yapınız efendim, deneyiniz efendim…
Biz bakır çerezliği, aşağıda fotoğrafını gördüğünüz abiden aldık. Dükkânın adını unuttum ama numarasından bulabilirsiniz. Diğer dükkanlarda asık surat ve dediğim dedik insanları gördükten sonra fiyat konusunda bana yardımcı olduğu için ona iyi satışlar diliyorum!
15. Tahmis Kahvesi
Burayı gezi arası soluklanma veya akşam keyfi alternatifi olarak Gaziantep yemekleri rehberinin dışında gezi rehberine de eklemeye karar verdim. Yazının en başından beri Gaziantep gezilecek yerler arasında yürüyünüz deme sebeplerinden biri sokaklarda gezinirken Tahmis Kahvesi’ne denk gelmemizdir. Kuruluşu 1635 yılında dayanan ve o zamanlar Tömbekici veya Lokuslu Kahve olarak tanınıp, dile Tahmis olarak takılan bu kahveciye kesin gitmelisiniz.
İster bizim gibi gezi ortasında, isterseniz de Anadolu Evleri’nde kalmanın ayrıcalığı olan 3 dakikada akşam kahvesine Tahmis’e gelebilirsiniz. Menengiç kahvesi ve zahter çayı ile ön plana çıkan güzel Tahmis’e girip boş yer ararken dört kişilik masada oturan iki amcanın yanına oturuverdik.
Ben tam da böyle samimi ortamlara bayıldığımı düşünüyordum ki hop arkadan darbukası, kemanı, klarneti ile çalgı çengi ekibi çıkıverdi. Tercihimizi menengiç kahvesinden yana kullandık ki LEZİZDİ, o sırada yanına ikram gelen tabaktakileri kıtırdatırken şarkı ve türkülerin keyfini çıkardık. Ortam çok tatlı, fiyatlar da gayet uygundu.
16. Mevlevihane Vakıf Müzesi
Müzenin kurulduğu bu konak Mevlana’nın öğrencileri tarafından ‘Mevlevilik’ kavramını sürdürmek amacıyla kurulmuş. 1930 yılına kadar bu amaçla kullanıldıktan sonra içerisinde el yazmayı Kuranı-ı Kerim, hat işçiliği eserleri, halı ve kilimler sergilenen bir müzeye dönüştürülmüş.
17. Şahinbey Savaş Müzesi
Bir şehri Antep’ten Gaziantep’e dönüştüren gösterdiği cesaret, yiğitlik, milletine bağlılık ve kahramanca savaşması olabilirmiş gerçekten de…Savaş hiçbir zaman güzel bir şey olmaz, olamaz elbette ama tarihin tozlu sayfalarında ne savaşlardan ne büyük galibiyetlerle çıktığımızı hepimiz biliyoruz. Gaziantep Şahinbey Savaş Müzesi’nde tarihe ve savaş günlerine yakından şahitlik edeceksiniz. Tarihi konak ve mağara olarak iki farklı yerde sergilenen bilgilere şaşırırken yer yer nefesinizin nasıl kesildiğini hissedeceksiniz.
Antep’in düşmanlarla yalnız başına, halk mücadelesiyle nasıl başa çıktığı, tam püskürttük derken yeni düşman ülkelerin buraya musallat olduğu…Her şeyi buradan tüm detaylarıyla öğrenebilirsiniz. Burada Gaziantep Kalesi altındaki Panorama Müzesi’nde olduğu gibi muhtemelen 2-2,5 saat geçirebilirsiniz. Gezi planınızı ona göre yapmanızda fayda var.
18. Tarihi Bey Mahallesi – Gaziantep gezilecek yerler
Benim gibi ince uzun tarihi sokaklarda gezmeyi sevenlerdenseniz bayılarak yürüyeceğimiz Bey Mahallesi için sabırsızlanabilirsiniz. Biliyorsunuz ki Gaziantep’te sokaklar restoranlara, kebapçılara, ciğercilere yani kısacası yemek yemeye çıkar. Biz de Aşina’ya giderken yolumuzu buralardan geçirdik. Evlerden yükselen ‘Yemek hazır!’ sesleri, çocuk bağırış ve koşturmacaları eşliğinde çok keyifli bir şekilde Bey Mahallesi’ni gezmiş olduk.
Burası Gaziantep’in eski Ermeni evlerinin olduğu tarihi mahalle. Bu taş evlerde birkaçı müzelere dönüştürülmüş. Atatürk Anı Müzesi, Oyuncak Müzesi, Hasan Süzer Etnografya Müzesi bu tarihi yapıların içinde yer alıyor. Ayrıca az sonra bahsedeceğim devasa Kurtuluş Camii de bu mahallede yer alıyor. Bu mahallenin bir başka güzel özelliği ise Atatürk’ün Türkiye’de resmi olarak nüfusunun kayıtlı olduğu yer olması. 1500’lü yıllardan bugüne kadar gelen evlerde hala yaşam devam ediyor.
Bir de bize çikolatalı katmeriyle meşhur olan Akşam Simit’i önermişlerdi. Haritadan bakınca Akşam Simit’i görüp bir heves gitmiştik ama o şube bu şube değilmiş. ☹ Neyse buradan detaylıca Gaziantep yemekleri yazısında bahsedeceğim, konu karışmasın. Kısacası Bey Mahallesi’ne geliniz, geziniz, kaybolunuz efendim.
19. Kurtuluş Camii – Gaziantep gezilecek yerler
Biz caminin etrafında bakına bakına yürürken orada bir belediye görevlisi bize bu küçük detayları anlattı, ona da buradan teşekkür edelim. Çünkü biz etrafında öylece gezinip görebileceğimiz bir yeri olup olmadığını anlamaya çalışırken küçük bir rehberlik etmiş oldu.
Bey Mahallesi sınırları içinde kalan Kurtuluş Camii aslında 1892 yılında Katolik Kilisesi olarak inşa edilmiş. Bu kocaman cami hem ihtişamıyla hem de mimari yapısıyla gerçekten etkileyici. 1985 yılında kilisenin hac işlemeleri bir şekilde kapatılmış ve 1985 yılında minare dikilerek camiye dönüştürülmüş. Yıllar içinde bir kullanılmış, bir süre kullanımına ara verilmiş, bir süre hapishane olarak kullanılmış ve son olarak günümüzdeki hali olan cami olarak kullanımına devam ediliyormuş.
20. Kendirli Gazi Kültür Merkezi
Yine Bey Mahallesi’nde yer alan tarihi yapılardan bir tanesi de Kendirli Gazi Kültür Merkezi. Eski Katolik Kilisesi olan bu taş yapı Gaziantep savaş yıllarında depo ve sığınak olarak kullanılmış. Kendirli Gazi Kültür Merkezi’nin Atatürk ve Gaziantep ile ilgili bir hatırası var. Atatürk 1933 yılında buradan halka seslenmiş. İnce uzun bu yapı mimarisiyle de dikkat çekiyor. Bey Mahallesi’nde dolaşırken uğramak isteyebilirsiniz.
21. Bayazhan Gaziantep Kent Müzesi
Gaziantep’in en şık restoranlarından bir tanesi olan Bayazhan’ın içinde aynı zamanda bir kent müzesi yer alıyor. Bayazhan Gaziantep Kent Müzesi’nde yine şehrin tarihine dair birçok şey öğreniyorsunuz. Tarih dediysem diğer ülkelerle ilişkiler, mutfak kültürü tarihi, spor tarihi gibi birçok alanda bilgi alacaksınız.
Beyazhan’ın içine girmeden hemen soldan Gaziantep Kent Müzesi’ne giriş yapabiliyorsunuz. Giriş ücreti yalnızca 5 TL hatta öğrencilere ücretsiz. 2009 yılında hizmete giren müzeyi 08:30-17:30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Bayazhan Gaziantep Kent Müzesi iki katlı ve her odada Gaziantep’e dair farklı bir konu işlenmiş. Kent tarihi ve kültürünü tanıtması açısından oldukça başarılı bir müze.
22. Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi
Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi adı sizi yanıltmasın, yani sadece çocuklara hitap eden bir yer değil. Aksine kendi çocukluğunuzda oynadığınız veya yokluğunu hissettiğiniz o oyuncakları görme imkanına sahip olacaksınız. Görevliler öncelikle müze kurucusuna dair bilgileri bulabileceğiniz alandan geziye başlamanız gerektiğini söylüyor.
Sonrasında binanın avlusundan arkaya dolaşıp Oyun ve Oyuncak Müzesi’ne giriş yapıyorsunuz. Mağara kısmında her biri yöresel kıyafetlerini giymiş dünya çocukları var, binanın içindeyse nostaljik bir sürü oyuncak sergileniyor.
Giriş ücreti tam 5 TL, öğrenci, 6 yaş ve altı, 65 yaş ve üzeri ise ücretsiz. Her gün 08:30-17:30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
23. Atatürk Anı Müzesi
Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi ve Atatürk Anı Müzesi yan yanalar. Atatürk Anı Müzesi’nde Gaziantep ve Atatürk arasındaki ilişkiyi anlatan slaytlar, belgeler, olaylar gibi birçok şey sergileniyor.
Atatürk’ün Gaziantep’e verdiği önemi farkına vararak kendisi anısına bir müze yaratmak isteyen Antepliler Konukoğlu ailesine ait bu tarihi Antep Evi’ni müzeye dönüştürmüşler. Gaziantep tarihi ve Atatürk ile ilgili birçok şeyi burada bulabilirsiniz. Giriş ücreti tam 5 TL, öğrenci ücretsiz. Her gün 08:30-17:30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
24. Gaziantep Arkeoloji Müzesi
Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nde farklı dönemlere ait birçok eser sergileniyor. Alt paleolitik dönemden Cumhuriyet dönemine kadar farklı sergi ünitelerinde eserlere yer verilmiş. Tarihsel dönemlerin bahsedildiği müzede fosil ve kayaçlardan başlayan sergi Anadolu Uygarlıkları’na, damga silindir mühürlere, demir çağı, Pers Dönemi ve Kommagene Krallığı gibi dönemleri gösteren eserlerden oluşuyor. Her gün kış döneminde 09:00-17:00 yaz döneminde 09:00-19:00 saatleri arasında hizmet veren Gaziantep Arkeoloji Müzesi’ne giriş ücreti 20 TL, Müzekart geçerli.
25. Botanik Bahçe – Gaziantep gezilecek yerler
Biz gezimize uzaktan başlayıp dolaşarak merkeze gelelim diye düşünerek Botanik Park’tan başlamıştık. Ayrıca Botanik Park’a paralel sokaklarda Cumba Künefe ve Koçak Baklava yer aldığından tatlımızı da yer o enerjiyle yürüye yürüye döneriz diye düşündük. İyi ki de öyle yapmışız! Botanik Park’ın girişinde yazının en başında anlattığım gibi bisiklet hevesine tutulduk ama dilediğimiz gibi olmadı.
Sonrasında park içerisinde biraz yürüyüş yaptık ve temiz havayla beraber gerçekten o gün ne kadar güzel şeyler yiyeceğimizi düşününce midemizi hazır ettiğimizi anladık. 😊 Yeşillikler içinde, spor yapan, kahvaltılıklarını alıp oturan insanlara selam vere vere dolaşırken Kitap Evi’ni gördük. Biz gittiğimizde kapalıydı ama uygulama çok güzel. Etrafında rengarenk banklar var, böyle güzel bir ortamda kitap okuma alışkanlığı geliştirme teşviki için çok başarılı bir düşünce. Hele ki açık havada kitap okumayı sevenler için çok güzel uygulama…
‘Araca İhtiyacımız Olmadığına Emin Misin?’ Dedirten Yerler – Gaziantep Gezilecek Yerler
Tamam kabul, araba kiralamanıza hiç gerek yok iddialarını biraz abartmış olabilirim. Çünkü Gaziantep gezilecek yerler arasında da şehir merkezi dışında kalan yerler var. Benim naçizane önerim şehir içinde hem trafik sıkışıklığını gördüğüm hem de yemeklerden sonra yürüyüş yapmanın gerçekten çok mantıklı bir seçim olduğunu düşünmemden kaynaklanıyordu. Gaziantep gezilecek yerler arasındaki uzak rotalara da bir göz atalım.
26. Yesemek Açık Hava Müzesi
UNESCO Dünya Mirasları Geçici Listesi’nde yer alan Yesemek Açık Hava Müzesi için araştırma ve kazı çalışmaları ilk olarak 1890 yılında atılmış. Daha sonra 1957 – 1961 yılları arasında kazı çalışmalarına ağırlık verilmiş ve yaklaşık 200 adet heykel taslağına ulaşılmış. 2005 yılında Gaziantep Müze Müdürlüğü tarafından çevre düzenlemesi yapılmış ve açık hava müzesi haline getirilmesine karar verilmiş. 2012 yılında da UNESCO tarafından kabul görünce Gaziantep gezilecek yerler listesine eklenmiş.
Bizim konakladığımız Anadolu Evleri’nden Yesemek Açık Hava Müzesi arabayla yaklaşık 1,5 saat sürüyor. Dolayısıyla burayı görmek isterseniz araç kiralamak işinize çok yarayacaktır. Dilerseniz bir taksiciyle anlaşıp onlarla da gezebilirsiniz ancak 1,5 saatlik bir yola ne kadar ücret isterler bir küçük düşünün ve mümkünse o parayla araç kiralayın derim.
27. Rumkale
Bu sefer de Yesemek için gittiğimiz yönün tam tersine gidiyoruz. Rumkale Gaziantep – Şanlıurfa sınırında kalan bir yerde bulunuyor. Daha doğrusu Merzimen Çayı’nın Şanlıurfa ve Gaziantep’te birleştiği yerin tam üzerinde dik kayalar üzerine konumlanmış özel bir kaledir. Rumkale’nin bulunduğu yer aslında bir yarımada ki görülüp gidilmeye değer güzellikte bir yer. Çok güzel bir manzarası ve Roma dönemine ait çok sayıda kalıntı var.
Hristiyanlık tarihinde Rumkale’nin yeri büyük çünkü Hz. İsa’nın havarilerinden Yohannes buraya yerleşince Hristiyanlığın yaygınlaşması müthiş bir hız kazanmış. Kalede aynı zamanda Barşavma Manastırı, Aziz Nersek Kilisesi gibi yapılar da yer alıyor. Buraya çıkmak mümkün değil fakat tekne turları düzenleniyormuş. Bu konuda bir turizm acentesinden veya otelinizden yardım alabilirsiniz. Aynı Yesemek gibi burası da yaklaşık 1,5 saat sürüyor. Eğer gitme imkânınız varsa mutlaka uğrayın.
28. Köklüce Kanyonu (Bonus Öneri)
Yine Anadolu Evleri’nden hareketle arabayla yaklaşık 1 saat içinde ulaşabileceğiniz Köklüce Kanyonu daha çok doğaseverlerin ve kampçıların bildikleri bir yer. Eğer böyle bir niyetiniz varsa çadırınızı sırtlanın ve Gaziantep’in tırmanış rotaları oldukça iyi olan bu kanyonunda keyif yapın. Burası tamamen doğayla baş başa kalabileceğiniz bir yer.
Rumkale’ye gittiğinizde yol uzatma derdiniz yoksa buraya uğrayıp öyle de dönebilirsiniz. Ancak Rumkale – Köklüce arası 1 saat, Köklüce’den Anadolu Evleri’ne ulaşım da 1 saat. Değerlendirip karar verebilirsiniz.
Yeme İçme Önerileri
Eveeet! Geldik Gaziantep gezisinin en leziz, en damak çatlatmalı, en merak edilen ve en sevilen bölümüne…Gaziantep yemekleri önerilerini yazarken güçlü kalmak ne mümkün! Artık yediğim etlerin tadını hiç oradaki gibi alamıyorum…Acıkıyorum, canım bir daha kalkıp Antep’e gitmek istiyor iyi mi! Çünkü o kadar güzel yemekler yedik ki meşhur lezzetleri denemek için o kadar iyi yerleri tercih etmişiz ki bak yine ağzım sulandı…
Şaka bir yana et sevmiyorsanız ve bu rehber size çok da ilgi çekici gelmiyorsa bile uyarayım, o iş öyle olmayacak. Seveceksiniz, canınız çekecek, acıkacaksınız. Ne olursa olsun aç karnına okumamanızı öneriyorum yoksa ya ertesi gün işten izin almak için bahane uydurmaya çalışırsınız ya da rüyalarınızda dahi künefeler, baklavalar, kebaplar görürsünüz. 😊
Tabii ki Gaziantep yemekleri ve mekân önerileri bir başlık altına sığamayacak kadar zengin. O nedenle sizi Gaziantep Yemekleri isimli yazımıza davet ediyorum efenim.
Konaklama Önerileri
Gaziantep otelleri konusunda da bence biraz dikkatli seçim yapmak lazım. Benim bu konudaki düşüncem madem böyle kültürü ve tarihi zengin bir yere gidiyoruz, o zaman ona uygun bir yerde konaklayalım şeklinde olduğu için Anadolu Evleri’ni tercih ettik.
Anadolu Evleri’nde konaklamak benim için inanılmaz güzel bir deneyimdi. Neden mi?
- Bir kere meşhur İmam Çağdaş’ın hemen üzerinde. Gaziantep gezilecek yerler arasında yer alan Tarihi Gümrük Hanı, Büdeyri Hanı, Zincirli Bedesten, Bakırcılar Çarşısı, Aktar Çarşısı, Kaleoğlu Mağarası, Gaziantep Kalesi, Emine Göğüş Mutfak Müzesi gibi birçok yere 5 dakika uzaklıkta.
- Nostaljik havası Gaziantep yerlilerinin geçmişine tanıklık etmenizi sağlıyor. Ben kendimi birkaç defa avlunun ortasında acaba bu oda neydi, acaba kaç kişilerdi, burada ne sofralar kurulmuştur gibi düşüncelere dalmışken yakaladım.
- Temiz hem de tertemiz! Gerçekten yatak takımları da havlular da tuvaletleri de gayet güzel kokuyordu. Temiz olduğuna kolayca ikna oluyorsunuz.
- Odaları da çok şirindi, aksesuarları, ikramları, yataklarının rahatlığı derken ben Anadolu Evleri’ni tercih ettiğimiz için orada olduğumuz günler boyunca gayet mutluydum. Bir de çok ilgili, konuşkan ve güler yüzlü personelleri var, onlara da buradan teşekkürlerimi iletmiş olayım! 😊
- Hava biraz daha güzel olunca kahvaltıları avluda servis ediyorlarmış. Biz minik bir salonda yedik ama o da çok keyifliydi. Kahvaltı için gerekli her şey var ve salona çıktığınızda hemen sizin için pişirilmiş tazecik, sıcacık yumurta getiriyorlar. Anadolu Evleri’ne yürürken ara sokaklarda dolaşıp yolumuzu uzatarak gittik ki iyi ki öyle yapmışız. O tarihi evlerde yaşayan muhtemelen kalabalık ailelerin sofra hazırlama telaşı, bir şeyler izlerken heyecanla konuşmaları gibi bir sürü şeye şahit olduk. Bir de sabahları otel kapısından çıkınca sokakta oynayan çocukları görmek inanılmaz güzeldi!
Yer bulamazsanız veya özellikle bu tarz tarihi bir yerde konaklama hevesiniz yoksa Grand Hotel, Divan Gaziantep, Efebey Konağı, Butik Hantep Konağı, İbis Gaziantep gibi seçenekleri de değerlendirebilirsiniz. Gaziantep otelleri çok sayıda olduğundan önce konaklamak istediğiniz bölgeye göre değerlendirme yapabilirsiniz. Ama tekrar öneriyorum ki bence Anadolu Evleri gibi tarihi bir konakta kalmak en güzeli!
Otel Rezervasyonu İçin buradan yardım alabilirsiniz!
Pratik İpuçları
- Gaziantep’e gelmeden önce kaç gün ayırdıysanız görmek istediğiniz yerleri belirleyin ve ona göre plan yapın. Sadece şehir merkezini gezmek istiyorsanız araca gerek kalmadan rahatça gezebileceğinizi unutmayın.
- Mide rahatsızlığı olanlar için Antep gezisi biraz zorlu geçebilir. Acıkmadan yemek ve aksi gibi her şeyin çok lezzetli olması insanı biraz zora sokuyor. Kullandığınız ilaçlar varsa mutlaka yanınıza alın.
- Konaklayacağınız otelin tarihi ve kültürel zenginliği bol olan bir şehre uygun olmasına dikkat edin. Anadolu Evleri gibi konaklarda keyifli ve konforlu bir tatil yapabilirsiniz. Anadolu Evleri’nin bulunduğu yer Gaziantep’in eski yerleşim birimi olduğundan dükkanlar kapanınca biraz tenha oluyor ama yine de çok keyifli.
- Ben et sevmiyorum, et yemem gibi ön yargıları Gaziantep sınırları içerisinde bir yana bırakmanızı öneririm. Ali Haydar’da ciğer yiyip kahvaltı etmeden, Aşina’da yuvalama yemeden, kebap yemeden dönerseniz gerçekten ayıp olur…
- Yemek demişken tabii diyetler de askıya…O tatlıları görüp de yememe iradesi gösterirseniz sizi gerçekten kutlarım ama ‘sağlık’ anlamında sizi zorlayacak bir durumunuz yoksa yiyebildiğiniz kadar yiyin! Baklava, kare dilim, havuç dilim, şöbiyet…Şimdi yazarken bile ağzımın suları aktı, yemeden durmak ne mümkün!
- Taksi veya araca ihtiyaç duyacağınız yerlerden bazıları Yemesek Açık Hava Müzesi, Köklüce Kanyonu, Rumkale, Botanik Bahçesi, Zeugma Müzesi olarak sayılabilir. Bunlar dışında kalan yerler genelde kolayca ulaşılabilen, birbirlerine yakın yerler. Tabii bir de Gaziantep yemekleri yazısında bahsi geçen Koçak Baklava, Cumba Künefe gibi Botanik Bahçe civarındaki kısmen uzak sayılabilecek yerler için gerekli olabilir. Buralara taksiyle de gidebilirsiniz ama Yesemek, Rumkale ve Köklüce için çok pahalı bir seçenek olabilir.
- Yürümekten çekinmeyin. O kadar çok yiyeceksiniz ki yürümek hava da güzelse çok iyi gelecek. Zaten dediğim gibi her yer birbirine çok yakın.
- Gezeceğiniz yerler için başlangıç noktası belirlerken bölgeleri ikiye veya üçe ayırmayı deneyin. Hepsini bir güne sığdırmak mümkün değil çünkü çok etkileyici müzelerde epey vakit geçireceksiniz.
- Hediyelik eşya için de turistik yerleri tercih etmek yerine yerlilere sorun, sohbet edin. Çok konuşkanlar, keyifle sohbet eder ve yardımcı olurlar.
Yapmadan Dönmeyin
- Özellikle Zeugma Mozaik Müzesi’ni görmeden,
- Gaziantep’in tarihi Bey Mahallesi’nde sokakları arşınlamadan,
- Önerilen tüm tatlıcıları ve restoranları denemeden,
- Bakırcılar Çarşısı’nda gezinmeden, zanaatkarların bakırı nasıl işlediklerine şahit olmadan,
Hatta çatlayana kadar yemeden dönmeyin!
‘
Gaziantep de Zeugma Müzesini , Rumkale'yi , Gaziantep Kalesini , Gaziantep Bakırcılar Çarşısını , Yesemek Açık Hava Müzesini , Gaziantep Botanik Bahçesini , Emine Göğüş Mutfak Müzesini , Tarihi Naib Hamamını, Zincirli Bedesteni gezebilirsiniz.